Koronavirüs salgını, adeta dünyamıza kilit vurdu. Son yüzyıldır yaşamadığımız bir global sağlık sorunu ile karşı karşıya kaldık. Milyonlarca kişi hastalığa yakalanırken, yüzbinlerce kişiyi kaybettik. Sosyal izolasyonunun önemli olduğu son aylarda, milyonlarca işletme kapılarını kapattı ve milyarlarca insan kendisini ev karantinasına aldı. Salgına karşı bir aşı veya etkili bir ilaç gelişmediği sürece, dünya genelinde endişeler, korkular ve kaygılar sürecektir. Pandemi, global sağlık sorununun yanı sıra, beraberinde global ekonomik krizi de getirmiştir. Uzmanlar, bu yıl dünya ekonomisinin %10 civarı küçülebileceği ve ekonomiye zararının 8- 10 trilyon doları bulabileceğini kaydediyorlar. Koronavirüs salgını mücadelesinde dünyaya örnek olan ülkemizde ise, 1 Haziran tarihi itibariyle “yeni normal hayat” başladı ve iş yerlerine kademeli dönüşler devam ediyor.
Kriz dönemlerinde, yol gösterici “güçlü liderlere” büyük ihtiyaç duyuluyor
Koronavirüs salgını gibi kabus dolu günlerde, ülkeler ve şirketler için yol gösterici “güçlü liderlere” büyük ihtiyaç duyuluyor. Peki, “güçlü liderlik” doğuştan mı geliyor, yoksa sonradan mı kazanılıyor sorusuna yanıt aradığımızda, aslında güçlü liderlerin, sahip oldukları bilgi birikimlerinin yanı sıra, krizler sırasında elde ettikleri tecrübeleri sayesinde, daha da güçlendiklerini görüyoruz. Güçlü bir lider, hitap ettiği gruptaki insanların tek başlarına yapacaklarından çok daha fazlasını ve daha iyisini yapmalarını sağlayan ve bunu yaparlarken de karşılaşılan zorlukların aşılabilmesini organize eden “yönetici” olmaktadır. Zor zamanlarda insanları ve toplumları sarıp sarmalayan güçlü liderler, çevresindekilerin zorlukları aşarak güçlü kalabilmelerine destek olurken, çeşitli konularda ilham da verirler.
“Güçlü liderler”, hitap ettiği gruplara yaklaşırken hangi davranışları sergiliyor?
1-İnsanların korkularını bilirler ve onları güçlü olmaya teşvik ederler:
Liderler, hitap ettikleri toplulukların duygularını yakından bilirler; onların korkularını, endişelerini ve kaygılarını fark ederek, güçlü olmalarını teşvik ederler. Çevresine daima güven veren güçlü liderler, dayanışma, insanlık, umut, motivasyon, güç, başarı gibi duyguların yeniden kazanılmasında rol model olmaktadır. Örneğin bir şirketin lideri, çalışanlarının sağlıkları ve işlerinin devamlılığı gibi konularda kaygılarının olabileceğini bilir ve ekibe yaptığı konuşmalarında “-Fırtına ne kadar korkutucu olsa da, bu fırtınayı atlatmak için birlikte çalışacağız” mesajını vermeyi sürdürmektedir.
2-Çalışanlarına, görevler ve amaçlar verirler:
Güçlü liderler, içinde bulunduğumuz pandemi gibi zor zamanlarda çalışma arkadaşlarına; toplumun geneline faydalar sağlayabilecek görevler ve amaçlar verirler. İhtiyacı olan birine yardım etmenin, insanın ruhunu ve duygularını olumlu yönde besleyeceğini daima anlatırlar. Karamsarlığın olduğu belirsizlik dönemlerinde dahi, çalışanlarının motivasyonlarını ve psikolojilerini güçlü tutarak, ayaklarını yere sağlam basmaları konusunda öğütler verirler. Ekip üyelerinin, sahip oldukları bilgi birikimlerini artırırken, başarıya odaklanmalarını sağlarlar ve her zaman yol gösterici olurlar. Günümüz dünyasında dijital dönüşümün gerekliliğini anlatırlar. Türkiye’nin inovasyon lideri Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ, e-Belge uygulamaları (e-Fatura, e-Arşiv, e-İrsaliye, e-SMM, e-Defter vd) ile işletmeleri dijital dönüşümlerine önderlik etmektedir.
3-Yeni şeyleri deneyerek öğrenmeyi, merkeze almalarını sağlarlar:
Güçlü liderler, pandemi, savaş, doğal afetler, ekonomik buhranlar gibi geniş kitleleri etkileyen krizlerden çıkış için net bir kılavuzun olmadığını bilirler. Hitap ettikleri topluluklara, hızlı bir şekilde karamsarlık ve kaos ortamından çıkarak yollarına devam etmeleri gerektiğini öğütlerler. Bu yolculuk sırasında, doğru kararlar alınabileceği gibi, kimi zaman yanlış kararların da alınabileceğinin farkında olmalarını sağlarlar. Yanlış bir karar sırasında da, hızlıca geri dönerek, yeni şeyleri deneyerek ve öğrenmeyi merkeze alarak ilerlemeleri gerektiğini anlatırlar.
4-Kendilerinin ve çevresindekilerin, enerjilerine ve duygularına özen gösterirler:
Koronavirüs krizi dünyamıza, hangi konularda güçlü, hangi konularda zayıf olduğumuzu, nelerin bizi motive ederken nelerin psikolojimizi olumsuz yönde etkilediği gibi birçok karşılaştırmayı yapabilmemiz noktasında önemli bir fırsatı da sunuyor. İşin doğrusu, krizler her birimizi zorlayarak, tükenmişliğe ve karamsarlığa yol açabiliyor. İşte burada, güçlü liderler, hitap ettiği topluluğun, enerjisini ve duygularını pozitif yönde yüksek tutmaya çalışırlar. Bu zor günlerde, fiziksel, duygusal ve ruhsal olarak, herkesin kendisine daha iyi bakması gerektiğini öğütlerler. Güçlü liderler, ekipleri ve eko-sistemlerinde yer alan tüm paydaşlarının, nasıl olduklarını sorarlar ve kriz sürecinde yakından ilgilenerek, daima yol gösterici olmaya devam ederler.
Nitekim, diğer krizlerde olduğu gibi, koronavirüs salgını da günün birinde elbet bitecektir ve geriye güçlü bir liderin önderliğinde güçbirliği yaparak ve birbirimize destek olarak nasıl güçlü bir şekilde bu krizi de atlatmış olduğumuzu hatırlayacağız.
