İnsan Kaynaklarının Dönüşümü
Teknolojideki gelişmeler, yeni nesillerin iş hayatına katılması ve dönüşen iş süreçleri, insan kaynaklarında yeni trendlerin önünü açmaya devam ediyor. Sosyal medya konusu, mobil teknolojiler ve bulut servisler gibi teknolojik altyapılar, iş yapış şekilleri değişmeye ve dönüşmeye devam ediyor. Artık çalışanlar, zamandan ve mekândan bağımsız bir çalışma dönemine girmeye başladılar. Sabah 09.00- 18.00 arası ofiste çalışmak yerine, saat ve mekân bağımsız, esnek bir çalışma konseptine geçiliyor. Tatilde iken, gelen e-postalar okunarak acil bir konuya çözüm üretilirken, mesai saatleri içerisinde eğitimi veya spora da vakit ayrılma dönemi yaşanıyor. Geçmişin “iş-yaşam dengesi” yerine, günümüzde “iş-yaşam entegrasyonu” dönemi başlamıştır.
Günümüzün; kendine güvenen, özgürlüğüne düşkün, teknolojiyle barışık ve aynı zamanda sabırsız olan yeni nesil insan kaynağına, sadece bir iş sunmanın ötesinde, aynı zamanda bir yaşam biçimi, değerler zinciri, sosyal imkanlar, kurumsal gelişim gibi birçok kavramı da sunmak gerekiyor. Günümüz gençleri, kariyer basamaklarını çok daha hızlı çıkmayı isterken, örneğin Y kuşağındaki her iki çalışandan birisi, lider olmayı istemektedir.
Her alanda olduğu gibi insan kaynaklarında da iş gücü planlaması, işe alım, kariyer yönetimi, ücret yönetimi, performans yönetimi, itibar yönetimi gibi konularda değişim ve dönüşüm devam ediyor. İnsan kaynaklarındaki dönüşüm sürecini 6 maddede şu şekilde belirtebiliriz:
İş gücü planlaması: Yetenek savaşları, yedekleme mecburiyeti, yetenek ve nitelikleri içeren bilgi havuzu.
İşe alım: Kariyer siteleri, sosyal medya, interaktif işe alım süreci, online değerlendirme, dijital ayak izi.
Kariyer yönetimi: e-Learning, tek alanda uzmanlaşma yerine rotasyon, sürekli gelişim.
Ücret yönetimi: Sabit maaş oranı düşmektedir ve esnek ödeme oranı artmaktadır.
Performans değerlendirme: Performansı iyileştirmek için sürekli geri bildirim, koç, mentor desteği ile sürekli gelişim.
İşveren markası/ İtibar yönetimi: Önce iç hedef kitle olan çalışanların mutluluğu. Nitekim, “Mutlu çalışan- mutlu müşteri” demektir.
Daha iyi eğitim alarak yetişen yeni nesil ve teknolojik gelişmeler, geleceğin organizasyonel yapılarında “atik davranma” kavramını da öne çıkarıyor. Geçmişteki hiyerarşik yapılar yerine, hızlı aksiyon alabilen yapılar başarıya ulaşacaktır. Günümüzde işletmelerdeki lider ve yöneticilerden; ilham verici vizyonlara sahip olmaları ve rol- model olabilmeleri gibi nitelikler daha fazla beklenmektedir.
Şirketler, yetkin bireyleri ve doğru yetenekleri işletmeye kazandırmakta zorluk yaşıyor
Ayrıca, çalışanların iş gücü olarak görülmesinden öte, iç müşteri olarak görülmesi sürecine de geçilmektedir. İşletmeler, çalışanların bağımlılığını arttırmaya yönelik, yenilikçi yaklaşımlar üzerinde çalışmaktadırlar. Tabi günümüzde, bir yandan iş arayanların sayısı artarken, diğer yandan kurumlar yetkin insan kaynağı bulmakta zorlanabiliyor. Zira, dünya genelindeki işverenlerin yüzde 35’i açıkta bulunan departmanlara aday bulmakta zorluk çekiyor. Ülkeler bazındaki şirketlere bakıldığında, Amerika’daki şirketlerin %50’sinden fazlası, Hindistan’daki şirketlerin yüzde 70’e yakını, Japonya’daki şirketlerin yaklaşık %80’i doğru yetenekleri işletmelerine kazandırmakta zorluk yaşadıklarını açıklamaktadırlar. Bir yandan böyle bir tablo mevcutken, diğer yandan yapay zekâ ile birlikte hızla gelişmekte olan robotik teknolojilerin, orta ve uzun vadede günümüzdeki birçok mesleğin yerini alacak olması da geleceğe dair iş gücü kaygılarını arttırmaktadır.