Kurumsal Kaynak Planlama

İş Değer Yönetimi

İş değer yönetimi, bir organizasyonda her pozisyonun sağladığı katkının objektif kriterlerle değerlendirilerek adil ve stratejik bir ücretlendirme yapısını oluşturmayı hedefleyen önemli bir insan kaynakları uygulamasıdır. Çalışan motivasyonunu ve iş verimliliğini artıran bu süreç, aynı zamanda organizasyonun uzun vadeli başarısına katkı sağlar. Bu blog yazısında, iş değer yönetimine dair temel bilgileri ele alarak bu uygulamanın iş gücü yönetimindeki önemini inceleyeceğiz.

2 Dakikalık Okuma

Şirketlerin değerleri, belli dönemlerdeki karlılıkları ile değil, gelecekte yaratabilecekleri potansiyelleri ile belirlenmektedir. İşletmeler, önceden aldıkları kararlar veya piyasalardaki olumlu ekonomik havanın etkisiyle belli dönem aralıklarında önemli başarılar ve ciddi karlılıklar elde edebilirler. Ancak, bir şirketin piyasa değerini belirleyecek ana unsur, dönemsel başarı ve karlılığından öte, o şirketin gelecekte yaratması beklenen başarıları ve olası nakit akışı öngörüsüyle doğru orantılıdır. Bir Portekiz atasözünde belirtildiği gibi, “iyi bir yönetim, iyi bir kazançtan önce gelir” sözü, şirketlere değer katmakta olan temel konuya dikkatleri çekmektedir. Kısaca, şirketlerin piyasa değerlerini, geçmişlerinden ziyade, gelecekte yaratacakları potansiyelleri oluşturmaktadır. Bu nedenle işletmeler, mali performanslarını iyileştirmenin yanı sıra, değer yönetim süreçlerini de firmada hayata geçirme konusunda önemli çalışmalar yapmaktadırlar.

İşletmedeki farklı iş süreçleri; birer, birer ele alınarak, iyileştirmeler yapılmakta, süreçler revize edilip yeniden tanımlanmakta ve işe uyarlaması gerçekleşmektedir. Burada önemli olan konulardan birisi de, şirketin çalışanları ve ekosistemi ile bu süreci benimseyecek kararlılıkta olmasıdır. Olası problemlerin çözümlenerek, sürekli iyileştirme yaklaşımının benimsenmesi, şirket çalışanları tarafından kabul görmelidir ki, başarı elde edilebilsin. Çalışanlar, sürekli gelişime ve değişime açık olarak, iş yapış şekillerini güncellemeye hazır olmalıdırlar ve işletmede farklı konularda yapılabilecek iyileştirmelere yönelik fikirleriyle de katkılar sunmalıdırlar. Zira, bir sürecin iyileştirilmesi ele alındığında, öncelikle sürecin artıları ve eksileri masaya yatırılır, ardından eksi yönlerin artıya dönüşmesi için kararlar alınır. Asıl önemli olan, alınan bu kararların uygulanıyor olmasıdır. Böylece, işletmenin bugününe ve geleceğine değer katılması sürdürülebilir olacaktır. Çünkü günümüz bilgi çağında, gerek teknolojiye ayak uydurmak, gerekse rekabette bir adım öne geçebilmek adına, sürekli gelişim ve değişim işin ana unsurunu oluşturmaktadır.

İşte sadece sonuçları değil, iş süreci de etkin şekilde ölçülmelidir  

Az önce ifade ettiğimiz üzere, işletme yönetimlerinin performansı, sadece dönemsel başarılarına bağlı değildir. Kurumların kendilerini geleceğe hazırlamadaki iş modelleri, hedeflerine ulaşırken izledikleri yaklaşımları, sürdürülebilir başarıları için kritik faktördür. Buradaki önemli bir konuda, işletmeler, çalışanlarının başarılarını ödüllendirmelidir. Başarılar ödüllendirilmediği takdirde, bu yaratıcılığı ve girişimciliği engelleyecektir. Yaratıcılık ve girişimcilik olmadığında ise, işletmeye yeni değerlerin kazandırılması zordur. Örneğin, bir çalışanın fark edeceği bir fırsat maliyeti, belki de hesaplanan birçok diğer maliyetlerden çok daha önemli olabilir. İşletmeler, sürekli kurum içinde “değer” yatırılmasını istiyorlarsa, bu noktada yöneticileri ve çalışanları doğru teşvik mekanizmalarıyla ödüllendirmelidirler. Böylece ödüllendirilen başarılar, yeni başarılara zemin hazırlayacaktır.

Değer yönetimi, eski bir kavramdır

Değer yönetimi, eski bir kavramdır. Bilindiği üzere geçmiş zamanlarda mallar arasındaki değişim, değer kavramı üzerinden gerçekleşmiştir. Herkes elindeki ürünü, diğerinde bulunan ihtiyacı olan bir ürün ile değiştirmekteydi. İlkel toplumlarda, mülkiyet kavramı da olmadığı için, o tarihlerde bir malın değerini “emek” belirliyordu. Sanayi toplumuna geçildiğinde, değerin kaynağını “sermaye” oluşturmaya başladı. Günümüze gelindiğinde ise, değerin kaynağını “bilgi” oluşturmaktadır ve entelektüel sermayenin önemi her geçen gün artmaya devam edecektir. Nitekim işletmelerin müşterileri için ürettiği ürünler veya hizmetler hakkındaki değerleri analiz etmek için kullanılan “değer zinciri analizi” ilk kez 1985’li yıllarda Micheal Porter tarafından dile getirilmiştir. Yönetim, üretim, finans, pazarlama, satış, satış sonrası teknik hizmetler gibi farklı departmanları olan işletmelerin, her bir departmanın kendine özgü değerler zinciri vardır ve departmanların firmaya kattığı değerlerin analizi yapılmalıdır. Özetle, değer zinciri analizi, hem şirketlerin müşterilerine verdiği hizmetleri ölçümleyecektir; hem gelecekte yapması gerekenlere ışık tutacaktır; hem rakiplerine göre artı ve eksi yönlerini görmesini sağlayacaktır.

Bu Makaleye Benzer Diğer Makaleler

Bu Makaleye Benzer Diğer Konuları İncele

Çerezleri Neden Kullanıyoruz?

Web sitemizde, kullanıcı deneyiminizi geliştirmek ve size kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. "Tümünü Kabul Et" seçeneğini tıklayarak, çerezlerin işlenmesini ve Çerezler sayfasında belirtilen üçüncü taraflarla paylaşılmasını kabul etmiş olursunuz.